9 Eylül 2007 Pazar

AÇELYA

Yürümek sana gelen yollar da
Ne gece ne gündüz hiç durmadan
Elimde bir açelya,çantam da küçük bir hediye
Aylardan nisan,.günlerden Çarşamba
Takvimler ayın dördünü gösterirken


Sana gelmek için yollara çıktım
Ne sormuş seni bulmak,sana gelmek
Kime sordumsa bilmiyor
Ne yana gitsem bir bilsem

Elimde bir açelya selam duruyor sana
Rüzgara fısıldıyor ,
Benim yüreğimden geçenleri
Aç pencereni rüzgar içeri girsin
Duy açelyanın fısıldadıklarını

Oysa ben söylemek isterdim
Yüreğimden geçenleri
Kelimelere dökmeyi bir türlü beceremedim.
Sus açelya sus yeter artık

Gerisini ben tamamlayayım
Bak yaklaştım kapıya
Çağırdım seni sesleğimle
Geldin fazla bekletmeden

Takvimler dört nisanı gösterirken
İçim de bir heyacan,çoşku
Kelimeler aklım da hazır
Açelya susacak ben söyleyeceğim.

Geliverdin aklım da kelimeler uçuşurken
Kaşlar çatık,bakışlar kesin.
Gerçekten kelimler uçup gitti
Senin bu halini görünce

Dinlemedin beni dinlemedin
Ben sustum sen konuştun
İçimde bir şeyler yıkıldı
Beni anlatsın diye sana
Açelyayı uzattım,

İstemem istemem dedin
Ne seni nede elindeki çiçeği
Açelya boyun büktü,
Senin onu beğenmeyişine


Yıkılan ben mi yoksa açelya mı?
Sen döndün gittin arkana bakmadan
Açelya ağlar ben ağlarım
Senin bu gidişine
Savurdum attım açelyayı

Savulan açelya mı yoksa
Benim yüreğim mi?


İ.G

Hiç yorum yok: