17 Temmuz 2009 Cuma

Küçük bir kelam sana dair

Sana dair çok şey yazmak istiyorum.Kelimeler her seferinde orduların bozğuna uğraması gibi dağlıveriyorlar.Orta yerde öylece kala kalıyorum.Suskunluğa bürünüyorum.Vardır zamanı diyiyorum.Biraz daha olğunlaşman lazım tıpkı bir meyve gibi ham mervenin tadı olur mu?Kelimelerde öyle mısraalr oluşturması için iyice olğunlaşması lazım gelir.Uzun zamandır tek satır yazamadım sebebi budur.Yoksa seni unuttuğumdan değil .

Yüreğimde hala sıcaklığını aynen hissediyorum.Arada içimdeki senle konuşuyorum onunla bir güzel dertleşiyorum.Oda bana şöyle sesleniyor;''Az da sabret daha vakit var.Yaşanılması lazım gelenler var,bunlar yaşanılmadan olmaz.
Buğüne kadar seni yüreğimde taşımasını bildim.Yanım da olmasan da hemen hergün herşey seni hatırlatıyor.Her sabah eski iş yerinin servisi yanımdan geçer gider.Bir an en önde senin oturduğu hayal ederim.Senin o kara gözlerin gene benden beni alır.Daha bu akşam sizin arabanız yol kenarın da bir yere park etmiş bekliyordu.Etrafın da bir tur attım.Belki seni göre bilirim umuduyla ve biliyorum ki seninle zamanı gelince mutlak bir yerlerde karşılaşacağız.Gelip seni görmek en kolayı ama o ana kadar ben sabırla bekleyeceğim.
Seni unutmak mümkün olsaydı De... şimdiye kadar seni çoktan yüreğimnden atmam gerekirdi.Ya seninle kavuşmka var kaderimiz de yada yüreğimde ki bu sevğiyle asıl sevğiliye kavuşmak var.
De.. bir resminde gülümsüyorsun hayata ama o resme baktıkca resim gözlerimin önün de açılıyor.Gülüşlerin de bir noksanlık hissediyorum.Sanki bir tarafın yarım kalmış gibi.Yüzün gülümsese de gözlerinde bir hüzün okuyorum.Sebebini bilmiyorum ama yüreğin de bir dert seni kemiriyor olmalı.Yüreğini kemiren beynini düşüncelere boğan bu dertten bir an önce kurtul ki hayata eskisi gibi sımsıcak gülümse

Ben mi belki birgün Mevlana gibi Dönmeyi becerebilirim.

Hiç yorum yok: